Water tight

Görüşler

2016 Petrol ve Doğal Gaz Endüstrisi Araştırması

Uzun süren durgun gidişat sonrası gelen olumlu sinyaller

Deloitte tarafından hazırlanan ve petrol ve doğal gaz uzmanlarının görüşlerini içeren yeni araştırmanın sonuçlarına göre petrol ve doğal gaz sektörünün geleceğinde yenilenmiş bir güven ortamı söz konusu. Fakat bu durum önümüzdeki dönemlerde sektörü bekleyen zorluklar olmadığı anlamına gelmiyor. Deloitte 2016 Petrol ve Doğal gaz endüstrisi anketinin sonuçları petrol ve doğalgaz değer zinciri boyunca beklenen hem fırsatlara hem zorluklara değiniyor.

Petrol ve doğal gaz endüstrisinin günümüzdeki ve gelecekteki görünümü

Petrol ve doğal gaz endüstrisinin başarısı daima jeoloji ve mühendislik üzerine kuruludur. Bununla birlikte, son iki yılda, yerin üstündeki riskler yerin altındaki riskleri geride bırakarak öncelikli olarak petrol fiyatlarını ve üretimini etkilemeye başladı.

Petrol fiyatlarındaki çöküş Haziran 2014'te başladı. Kriz, Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC ülkelerinin tarihsel, ihtiyaca göre üretimi artıran veya düşüren “swing producer” politikasını terk etmesi ve dünya çapındaki ham petrol talebinin gerilemesine rağmen üretim seviyesini koruyarak pazar payını tekrar ele geçirme girişiminde bulunması ile o yılın sonunda daha da kızıştı. Petrol stokları dramatik bir şekilde arttı ve bazı ülkelerin OPEC dışı üretimi düşürmeleri aşırı arzı azaltmakta pek etkili olamadı.

ABD’de doğal gaz üretimi petrol arzının alışılmadık bir şekilde ani olarak artmaya başlamasından da önce birkaç yıldır büyümekteydi. Bu durum, yeni bir teknolojinin şimdiye kadar ekonomik olmayan ve ulaşılması zor olan kaya gazı kaynaklarının kilidini açması ile ortaya çıktı.

Aynı zamanda, dünya genelindeki sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) girişimleri, ABD ve global pazarların yakın zamanda kolayca absorbe edebileceğinden daha fazla doğal gaz çıkarmak için Avustralya, Papua Yeni Gine ve Katar gibi ülkelerdeki ekonomiye kazandırılması zor olan gazların üzerine yoğunlaştı. Hem petrol hem de doğal gazın mevcut durumdaki arz fazlalığı nedeniyle, önümüzdeki yıllarda yaşanacak fiyat iyileştirme süreci, yükselen ABD talebinin ve küresel talebin desteğine ihtiyaç duyacak. Bunlarla birlikte sürdürülebilir küresel ekonomik büyüme de önemli bir etken olacak.

Faydalı buldunuz mu?