Görüşler

Ödemeler alanında kökten değişim

Avrupa perakende bankalarını bekleyen zorluklar

Avrupa bankaları, yeni çıkan finansal teknoloji şirketleri ve mevzuat değişikliklerinin sebep olduğu yeni zorluklar nedeniyle, perakende ödemeleri piyasasında önemli risklerle karşı karşıya. Rapor, ortaya çıkması muhtemel senaryoları ve piyasada yaşanan değişiklikler karşısında bankaların izleyebileceği stratejileri ortaya koyuyor.

Yeni finansal teknoloji veya “fintech” şirketleri, daha basit bir kullanıcı deneyimi sunabilmek amacıyla, ödeme piyasasına giriş yapmışlardır. Diğer yandan, geçen sene finansal teknolojilere harcanan 10 milyar doların sadece %19’unda pay sahibi olan bankalar bu alanda geride kalmıştır. Bankalar şimdi, ödemeler konusunda inovasyona ne kadar yatırım yapmaları gerektiği ve rakipler veya banka dışı şirketlerle ortaklığa girip girmemeleri konusunda sorularla karşı karşıyadır. 24 sektör uzmanı ile yapılan bir dizi röportaj sonucunda hazırlanan “Ödemeler alanında kökten değişim” raporu, ödeme sistemlerinin süregelen düzeninde radikal değişiklikler olacağı ve uzun vadede ödeme sistemlerinin bankalar tarafından işletilmeyeceği tahmininde bulunuyor.

 

Ödemeler alanında kökten değişim

Statüko tehdit altında

Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında ödeme işlemcileri ve ödeme planları bankalara ait ya da bankaların kontrolü altındadır. Bankaların ödeme sistemleri üzerindeki bu geleneksel kontrolü, bankalara oldukça değerli bir gelir akışı sağlamıştır. Ancak bankaların ödemeler üzerindeki kontrolü giderek artan bir dizi tehditle karşı karşıyadır. 

Önemli Bulgular

  • Bu yıl Avrupa perakende bankalarının cirolarının neredeyse çeyreğinin (yaklaşık olarak 128 milyar euro) ödemeler pazarından gelmesi bekleniyor.
  • Kart ücretleri ve cari hesapların bu cironun %21’ini oluşturması bekleniyor.
  • Cironun %44’ünün faizlerden ve %35’inin işlem ücretlerinden gelmesi bekleniyor.

Önemli Zorluklar

Mevzuat, teknolojik inovasyonlar ve gelişen tüketici talepleri bankaların ödeme sektöründeki hâkimiyetini zorlaştırabilir. 

 

Düzenleyicilerin müdahalesi

Sıkı bankacılık mevzuatı finansal teknoloji şirketleri de dâhil olmak üzere ödeme piyasasına giren, banka dışı katılımcılar için daha ılımlı şartlar oluşturmuştur.

 

Teknoloji destekli inovasyon

Yeni teknolojiler bankalara meydan okuyabilecek yeni katılımcıların ödeme piyasasına girmesine olanak tanıyabilir.

 

Değişen tüketici tercihleri

Dijital araçların kullanımı arttıkça, bankaların rolü görmezden gelinerek, tüketiciler sektörün yeni katılımcılarına daha fazla güven duyabilirler.

 

Artan rekabet

Görüştüğümüz uzmanların yarısı, daha açık bir ödemeler piyasasının bankacılık karlılığı üzerinde düşük bir etkisi olmasını beklerken, bizim beklentimiz, düzenleyici ortamdaki reformların uzun süreli etkileri olacağı yönünde.    

 

Önemli bulgular:

  • Banka dışı oyuncular ödemeler piyasasına girdikten sonra, kredi verme, yabancı para ve para piyasası fonları gibi önemli bankacılık hizmetleri alanına da yayılabilirler.
  • Nakit ödemelerin yerini alarak, genel olarak bankaların küçük işletmeleri çekme becerisi de dâhil bankacılık eko-sisteminde dönüşüme yol açabilirler.  

Yeni ortaya çıkan ödemeler piyasası görünümü

Yeni ortaya çıkmakta olan ödemeler piyasası karşısında bankaların cevaplaması gereken bir dizi soru bulunmaktadır:

  • Kendileri mi yatırım yapmalılar yoksa işbirliği mi kurmalılar?
  • Ödemeler için gereken “alt yapıyı” sağlayan hizmet sağlayıcı şirketlerine dönüşmeye mi odaklanmalılar?
  • Kartlı ve kartsız ödemeler için farklı stratejiler mi benimsemeliler?

 

Ödemeler piyasasında ortaya çıkabilecek dört farklı senaryo bulunuyor:

1-     Statükonun devam etmesi

2-     Yeni bir oligopol ortaya çıkması

3-     Hizmet sağlayıcı modeli

4-     Paralel bir ödemeler altyapısı

Zorluklara cevap vermek

Ödemeler alanındaki inovasyonları takip edemezlerse, bankalar istemsiz bir şekilde hizmet sağlayıcı şirketler haline gelebilir ve düşük karlılık seviyeleri ile karşı karşıya kalabilirler.

Artan rekabete cevap verebilmek için, sektörel işbirliği, ödemeler alanında görüştüğümüz uzmanların birçoğuna göre izlenebilecek en iyi yol olarak belirtiliyor.

Bankaların, ödeme servisi sağlayıcıları, global kart ağları gibi banka dışı oyuncularla hatta rakip kuruluşlarla birlikte çalışması teşvik ediliyor.

Küçük bankalar seçici sektörel işbirlikleri arayışında olmalı ve büyük bankalar kurum içi seçici yatırımlar yapmaya devam ederken, bir finans teknolojileri şirketini bünyelerine katmayı veya işbirliği kurmayı düşünebilirler. 

Faydalı buldunuz mu?