Görüşler

Alternatif enerji alanında izlenmesi gereken trendler

Alternatif enerjinin hareket hızı artarak, sağlam bir şekilde ana akım haline geliyor

Son yıllarda, alternatif enerjinin ana akım haline gelmesi konusunda birçok tartışma yaşandı. Alternatif enerji, henüz “alternatif” etiketinden tam olarak sıyrılamasa da, geri çevrilemez şekilde ana akım haline gelmesini tamamlamak üzere.

Alternatif enerjinin hareket hızı artarak devam ediyor

Politika teşvikleri ve düşük petrol fiyatları nedeniyle rekabet belirsizliğini korurken, alternatif enerji ivmeli bir şekilde önem kazanmaya devam ediyor. Rüzgâr ve güneş enerjisi alanında büyüme hızı düzenli olarak tahminlerin üzerinde seyrediyor. Alternatif enerji kaynakları hali hazırda çeşitli engellerle karşı karşıya olsa da, endüstri ilerlemeye devam ediyor ve büyümenin genel görünümü hem eski, hem yeni trendler sayesinde güçlü görünüyor.

Alternatif enerji ile ilgili izlenmesi gereken sekiz farklı trendi ve neden izlenmeleri gerektiğini aşağıda bulabilirsiniz.

Yenilenebilir enerji alanında satın alma aktiviteleri güç kazanıyor

2015 yılında yenilenebilir enerji varlıkları Wall Street ve diğer önemli alıcıların ilgisini çekmeye devam etti ve işlemlerin sayısı geçen yıldan bu yana yüzde 42 artarak 163’ü buldu. Elde edilen toplam kapasite yüzde 17 artış ile neredeyse 19.7 GW’a ulaştı. Yenilenebilir varlıklar YieldCo aktiviteleri aracılığıyla halka açık finansal piyasalarda daha büyük bir yer edindi. Üstelik, büyük kurumlar güneş ve rüzgar enerjisi geliştiricileriyle uzun vadeli anlaşmalar yapıp sektördeki yatırımcı güvenini artırarak gelecekteki elektrik fiyatlarını sabit tutma niyetindeler.

Kamusal güneş enerjisi programları güneş enerjisi pazarını genişletiyor

Kamusal güneş enerjisi programları kendi evi, yüksek kredi notu, sermayesi veya güneş enerjisine yatırım yapabileceği yeterli çatı alanı olmayan tüketicilerin yakınlarında oturan kişilerle kaynakları paylaşmasına fırsat tanıyor. Her kurulum 1 MW’tan 2 MW’a kadar enerji üretiyor, bu da kurulumların proje finansmanından ve diğer verimli sermaye kaynaklarından faydalanabilecekleri bir büyüklük anlamına geliyor. Kamusal güneş enerjisi son beş yılda Amerika’da sağlam bir yer elde etti ve büyüme oranları yavaşlayacağına dair hiçbir işaret göstermiyor. 2010 yılında sadece iki paylaşımlı güneş enerjisi projesi vardı. 2015’e gelindiğinde, toplamda 170 MW’tan fazla kapasiteye sahip 19 eyalette 50’den fazla proje bulunuyor.

Şebeke entegrasyonundaki ilerlemeler daha fazla yenilenebilir enerjiye zemin hazırlıyor

Birçok rüzgâr, güneş ve diğer değişken alternatif enerji kaynakları kamu hizmeti sağlayan kuruşların elinde değil veya onlar tarafından kontrol edilmiyor. Bu kesintili kaynaklar elektrik şebekesine bağlı olduklarından, kamu hizmeti kuruluşlarının ve sistem operatörlerinin gerçek zamanlı olarak arz ve talebi dengelemeleri, elektrik kesintilerine veya diğer servis aksaklıklarına neden olabilecek, öngörülmeyen voltaj dalgalanmalarından veya şebekeye fazla yükleme yapılmasından kaçınarak toplam gücü entegre etmeleri gerekiyor. Bu sorunlara değinmek için, kamu hizmeti kuruluşları daha doğru öngörü araçları ve planlama süreçleri geliştiriyorlar ve şebeke otomasyonu, akıllı invertörler, sensörler, gelişmiş analitik yöntemler, tahminleme ve elektrik depolaması gibi uygulamalarla yeni teknolojileri benimsiyorlar. Bu iyileştirmelerle, kamu hizmetleri kuruluşları ve şebeke operatörleri daha yüksek seviyede yenilenebilir enerji üretilmesini kabul edebiliyorlar.

Yenilenebilir enerji esneklikte daha genişletilmiş bir rol oynuyor

Yenilenebilir enerji kaynakları esneklik hakkındaki düşünme tarzını değiştiriyor. Esneklik girişimleri kesintilerin önlenmesine odaklıyken, devletler ve kamu hizmeti kuruşları alternatif enerji kaynaklarının kesinti yaşandıktan sonra eski haline dönme süresini hızlandırdıklarını fark etmiş durumdalar. Birçok müşteri ve ticari kullanıcılar rüzgâr, güneş ve diğer alternatif enerji kaynaklarını kendi esneklik planlarına dâhil ediyorlar, çünkü bu teknolojiler enerji depolama ile birleştiğinde yıl boyunca değerli şebeke hizmetlerinin yanı sıra kesintilerde elektrik de sağlayabiliyor.

Çevre Koruma Ajansı’nın Temiz Enerji Planı yenilenebilir enerjinin büyümesini destekliyor

Çevre Koruma Ajansı’nın Ekim 2015’te tamamlanan Temiz Güç Planı (CPP), sera gazı salınımını 2005’ten itibaren 2030’a kadar yüzde 32 azaltmayı öngörüyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının genişlemesi planın üç temel ayağından bir tanesi. Bu karar ve diğer çevre mevzuatı, karbon fiyatının kaçınılmaz olarak artacağına inandıklarından, karbon azaltımının daha erken ele alınması konusunda şirketlere cesaret vererek şimdiden bazı şirketlerin enerji kullanımı hakkındaki kararlarını etkiliyor.

Kurumlar yenilenebilir enerjide her şey dâhil sistemleri tercih ediyor

Deloitte’un yıllık Enerji Kaynakları araştırmasına göre, 2015 yılında şirketler enerji yönetimi konusunda daha fazla sermaye yoğun önlemler almaya başlamış durumda. Araştırmaya katılanların yüzde 39’u tesislerine güneş panelleri veya diğer elektrik üretim varlıklarını kurduklarını bildirirken, yüzde 26’sı da fiyatların arttığı yoğun talep dönemlerine karşı bir önlem olarak elektrik depolamak için batarya kurduklarını belirtiyor.

Düzenleyici reformlar eyaletler tarafından tetikleniyor

Temiz Güç Planı yenilenebilir enerji büyümesini destekleyeceğe benzemekle birlikte, yenilenebilir enerji konusunda federal düzeyde destek son yıllarda istikrarsız olduğundan, eyaletler hızlı bir şekilde bu boşluğu doldurmak amacıyla artan şekilde devreye giriyor. 2014 ve 2015 yıllarında, birçok eyalet yenilenebilir enerji gelişimini teşvik etmek için programlarını genişletmeye devam ederken bazı durumlarda eyaletler geleneksel kamu hizmetleri modelindeki değişikliğe uyum sağlamak için yeni düzenleyici çerçeveler geliştiriyorlar.

Hızlı büyüyen şirketler sürdürebilir büyüme için insanlara odaklanıyor

Alternatif enerji şirketlerinin küçük girişimcilerle sınırlı olduğu günler geride kalıyor. Endüstri, büyük, ölçeklenebilir girişimlerin büyümesine imkân verdiği için, şirketler üstel büyümelerine bağlı organizasyonel sorularla mücadeleye başlıyor. Deloitte’un Global İnsan Kaynakları raporu, enerji yöneticilerinin geceleri uykusunu kaçıran çalışanlarla ilişkili önde gelen soruları tespit etmiş durumda: öğrenme ve gelişim, organizasyonel yapı, kültür, performans yönetimi ve işgücünün hazırlık seviyesi. 

Enerji depolama
Faydalı buldunuz mu?