Basın Bültenleri

DEİK ve Deloitte Türkiye işbirliği ile hazırlanan Türkiye’nin ilk Yurtdışı Yatırım Endeksi Yayımlandı

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Deloitte Türkiye işbirliği ile hazırlanan ‘Yurtdışı Yatırım Endeksi’ raporu düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna sunuldu. Son yıllarda Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımlara artan ilgisine dikkat çeken rapor, yatırım coğrafyalarının risk ve potansiyelini Türk yatırımcılar açısından değerlendirirken, orta ve düşük gelir sınıfındaki ülkelerde Çin’i, yüksek gelir sınıfındaki ülkelerde ise ABD’yi ilk sırada konumlandırıyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi ve Deloitte Türkiye tarafından, Türk şirketlerine yönelik geliştirilen Yurtdışı Yatırım Endeksi raporu yayımlandı. Endeks, Türk yatırımcıları açısından önem arz eden seçilmiş belli başlı kriterlere göre dünya ülkelerini derecelendiriyor. Türk şirketlerine yönelik olarak ilk defa geliştirilen Endeksin, bundan sonra her yıl düzenli olarak güncellenmesi planlanıyor.

‘Yurtdışı Yatırım Endeksi’ne ilişkin yaptığı açıklamada DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye’nin 1980’lerde ihracatla başlayan küresel ekonomiye entegrasyon süreci, şirketlerimizin üretim kapasitesi ve kapital birikiminin oluşması ve yurtdışına yapılan yatırımlar ile devam etmektedir. Şirketlerimizin küresel pazarlarda yaptığı yatırımları Türkiye’nin uzun vadeli hedefleri doğrultusunda stratejik bir konu olarak görüyor ve destekliyoruz. Ülkemizin yapısal sorunları olan cari açığı azaltacak, know-how transferini mümkün kılan ve arz güvenliğine katkı sağlayacak yurtdışı yatırımlar, teşvik edilmeli ve desteklenmelidir” dedi.

 

Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Bölümü Başkanı Başak Vardar ise rapora ilişkin olarak şunları söyledi: “Yurtdışına yatırım, bugün artık Türk şirketlerinin önemli bir ajanda maddesi. Özellikle belli bir sermaye gücüne erişmiş büyük ölçekli gruplar ile sektörlerinde önde gelen firmalar, bölgesel güç olma hedefiyle, yurtdışı yatırım alternatiflerini aktif olarak değerlendiriyorlar. Türk şirketlerin yurtdışı satın almalarının her yıl artan bir şekilde ilerleme gösterdiğini görüyoruz. Son on yıllık dönemde Türk şirketleri yurtdışı pazarlarda toplam değeri yaklaşık 25 milyar ABD doları olan 250 satın alma işlemi gerçekleştirdi. Bu pazarlar arasında komşu coğrafyalar, ana ticaret ortağı konumundaki ülkeler ile politik ilişkilerin güçlü olduğu ülkeler öne çıktı. Üretim, inşaat, altyapı, enerji, turizm, gıda, kimya ve perakende ise en fazla yatırım yapılan sektörler oldu.”

DEİK bünyesinde faaliyet gösteren DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı Volkan Kara ise, “Yurtdışındaki Türk yatırımcılarımızın üretim, finans, istihdam ve yatırım kapasitelerinin; uluslararası rekabet edebilirlik, üretkenlik, etkinlik ve karlılıklarının artması için Türkiye’ye benzer süreçlerden geçen ülkelerin geliştirdiği teşvik ve destek mekanizmalarının incelenmesi gerekiyor” dedi.  İş Konseyi Başkanı Kara, bu konuda bir yol haritası hazırladıklarını ve ekonomi yönetimi ile işbirliği içinde çalıştıklarını ifade etti.

 

 

Metodolojisi DEIK uzmanları tarafından oluşturulan ve yine DEİK Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyi Üyeleri ve Deloitte uzmanlarının katkıları ile son haline getirilen Yurtdışı Yatırım Endeksi; dünya ülkelerini kalkınmışlık düzeyi ve know-how potansiyeli, iç ve komşu pazar büyüklüğü, iş gücü, lojistik ve üretim maliyetleri, hammadde potansiyeli, sahip oldukları mevzuat avantajları ve dezavantajları ile Türkiye ile olan ekonomik ve siyasi ilişkiler açısından değerlendiriyor ve ağırlıklandırıyor. Endeks çalışmasında ülkeler, kişi başı milli gelir seviyelerine göre ‘orta ve düşük gelirli ülkeler (yıllık kişi başı milli geliri 20.000 dolar’dan az olan ülkeler)’ ve ‘yüksek gelirli ülkeler (yıllık kişi başı milli geliri 20.000 dolar ve üzerinde olan ülkeler)’ olmak üzere iki grup altında toplanıyor ve her gruptaki ilk 25 ülkenin sıralaması yapılıyor.

 

Endekste orta ve düşük gelirli ülkeler sınıfında Çin; yüksek gelirli ülkeler sınıfında ise ABD ilk sırada yer alıyor.  Avrupa ülkeleri ise cazibesini koruyor.

Orta ve düşük gelirli ülkeler sınıfında Çin birinci sırayı alırken, yüksek gelirli ülkeler sınıfında ise ABD ön plana çıkıyor. Türkiye’nin yatırım stoğunda en yüksek paya sahip olan Avrupa ülkeleri ise, endekste önemli bir yer tutuyor.

 

Son dönemde Türk şirketlerinin satın aldığı önemli markaların menşei ve ekonomik büyüklükleri göz önüne alındığında gelişmiş Avrupa ülkeleri önemli birer yatırım adresi olmaya devam ediyor. Bununla beraber Romanya, Polonya, Macaristan ve Baltık Bölgesi ülkeleri gibi 2004 sonrası AB üyesi olan ve gelişmekte olan Avrupa ülkelerinin de Türk yatırımcısı için cazip coğrafyalar olduğu görülüyor.

Amerika kıtasında yer alan ülkelerin ise, Türk şirketlerinin mevcut yatırım stoğunda henüz çok sınırlı bir paya sahip olsalar da, önümüzdeki dönemde gerek pazar çeşitlendirme ihtiyacı, gerekse hammadde potansiyelleri ile cazip ülkeler olarak ön plana çıkma potansiyeline sahip oldukları belirtiliyor.

 

Ortadoğu’da yaşanan siyasi belirsizliğin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine yönelik algının, Türk yatırımcıları Asya-Pasifik ve Amerika gibi bölgelere yönelmeye iteceği tahmin ediliyor. 

 

Son iki yılda yurtdışında 5,2 milyar dolarlık sıfırdan yatırım ve 10 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirildi

Rapor, Türk şirketlerinin, 2014-2015 döneminde yurtdışında gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlemleri ile sıfırdan yatırımların da bir özetini sunuyor. Rapora göre; bölgesel ve küresel coğrafyada öne çıkmak isteyen Türk şirketleri, 2015 yılında yurtdışında 2,4 milyar dolarlık 52 sıfırdan yatırıma başladı (2014; 2,8 milyar dolar ve 100 yatırım). Buna ek olarak, yine 2015 yılında Türk şirketleri tarafından yurtdışında 3,5 milyar dolarlık 35 birleşme ve satın alma işlemi (2014; 6,5 milyar dolar ve 41 işlem) gerçekleştirildi.

Üretim, perakende, finans ve altyapı sektörlerine yatırım ön planda

2014-2015 döneminde, Türk şirketlerinin yurtdışında yaptıkları birleşme ve satın alma işlemleri genellikle üretim ve altyapı sektörlerinde gerçekleşti. Bunları enerji, gayrimenkul, internet, mobil hizmetler ve teknoloji sektörleri izledi. Sıfırdan yatırımlarda ise üretim ve perakende sektörleri açık ara en çok tercih sektörler oldular. Finans, lojistik, ev aletleri, yiyecek-içecek ve inşaat sektörleri de sıfırdan yatırımlar açısından hareketli sektörler arasında yer aldılar.

 

Yüksek gelir grubunda yer alan ülkeler yatırımların adresi oldu

 

Almanya, ABD, Rusya, Birleşik Krallık ve İspanya gibi yüksek gelir grubunda yer alan ülkeler hem sıfırdan yatırımlar hem de birleşme ve satın almalar için tercih edilen ilk 10 ülke arasında yer buldu. 2014-2015 döneminde, birleşme ve satın alma işlemleri için tercih edilen ülkelerin başında 12 işlem ile ABD yer aldı. ABD’yi takiben; Almanya 9, Rusya 5, İtalya, Hırvatistan ve Hollanda 4’er işlemle sıralamada yerini aldı. Sıfırdan yatırımlarda ise, Almanya 32 yatırımla açık ara başı çekerken, Romanya 16, Makedonya 12, ABD 8 ve Rusya 8 yatırım ile Almanya’yı izlediler. 

 

 

 

 

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Hakkında

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk özel sektörünün dış ticaret, uluslararası yatırımlar, hizmetler, müteahhitlik ve lojistik başta olmak üzere,  dış ekonomik ilişkilerini yürütme, bu bağlamda yurt içi ve dışı yatırım imkânlarını araştırma, Türkiye’nin ihracatını artırmaya katkı sağlama ve benzeri iş geliştirme çalışmalarını koordine etmekle görevlidir.Bu amaçla 1986 yılında kurulan DEİK, 11 Eylül 2014’de çıkarılan 6552 sayılı kanunla yeni bir yapıya kavuşmuş, daha da güçlendirilerek “Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme” görevini tamamıyla üstlenmiştir. Mayıs 2016 tarihi itibarıyla DEİK’in 104 kurucu kuruluşu, 126’sı ülke bazlı toplam 133 iş konseyi ve bu konseyleri oluşturan 1000’nin üzerinde üye firması ve üye firmalarının da DEİK bünyesinde 2000’e yakın temsilcisi bulunmaktadır.

İletişim:
Leyla Gülyurt
Deloitte Türkiye
Tel: +90 (212) 366 60 00
lgulyurt@deloitte.com                                            

Deloitte hakkında

Deloitte; İngiltere mevzuatına göre kurulmuş olan Deloitte Touche Tohmatsu Limited (“DTTL”) şirketini, üye firma ağındaki şirketlerden ve ilişkili tüzel kişiliklerden bir veya birden fazlasını ifade etmektedir. DTTL ve her bir üye firma ayrı ve bağımsız birer tüzel kişiliklerdir. DTTL (“Deloitte Global” olarak da anılmaktadır) müşterilere hizmet sunmamaktadır. DTTL ve üye firmalarının yasal yapısının detaylı açıklaması www.deloitte.com/about adresinde yer almaktadır.

Deloitte, denetim, vergi, danışmanlık ve kurumsal finansman alanlarında, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunmaktadır. Dünya çapında farklı bölgelerde 150’den fazla ülkede yer alan global üye firma ağı ile Deloitte, müşterilerinin iş dünyasında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak ve başarılarına katkıda bulunmak amacıyla dünya standartlarında yüksek kaliteli hizmetler sunmaktadır. Deloitte, 200.000’i aşan uzman kadrosu ile kendini mükemmelliğin standardı olmaya adamıştır.

Faydalı buldunuz mu?