Basın Bültenleri

Vergi profesyonelleri, şirketlerde stratejik iş ortağına dönüşüyor

Deloitte’un Avrupa Vergi Anketi’ne göre, Türkiye’de katılımcıların %68’i, şirketlerinin vergi stratejilerinin yönetim kurulu tarafından onaylandığını belirtiyor. Vergi fonksiyonlarının başarı faktörleri arasında “şirket stratejisine ve faaliyetlerine entegrasyon”un yer alması vergi profesyonellerinin şirketlerde rollerinin değişmeye devam ettiğine işaret ediyor.

Denetim, vergi, yönetim danışmanlığı, kurumsal risk ve finansal danışmanlık hizmetlerinde dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Deloitte’un, ‘2015 Avrupa Vergi Anketi’ raporu, Türkiye’nin de dâhil olduğu 28 ülkeden 803 vergi yöneticisinin, vergi alanındaki gelişmelere ilişkin görüşlerini yansıtıyor.

 

Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Lideri Ahmet Cangöz konuyla ilgili açıklamasında; “Vergisel açıdan en çekici ülkeleri ortaya koyan Deloitte Avrupa Vergi Anketi’nde geçen sene olduğu gibi bu sene de Hollanda ve İngiltere en üst sıradaki yerlerini koruyor. Her iki ülkenin vergi sistemlerinin sade ve anlaşılır olması ve vergi otoriteleriyle iyi ilişkiler bu sonucu etkileyen en büyük faktörler olarak ortaya çıkıyor. Bu sene vergi açısından ‘en zorlu’ olarak nitelendirilen ülkelerin başında ise %16 ile Almanya geliyor. Almanya’yı geçen seneyle benzer şekilde %13 ile İtalya ve %11 ile Fransa takip ediyor. Rusya zorluk açısından sıralamada ilk 3’e girmemiş olsa da, belirsizliğin en yüksek olduğu ülkelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu da aslında katılımcıların Rusya’yı vergisel açıdan belirsiz görmelerine rağmen, bu gerçeği kabul ederek ülkedeki faaliyetlerini sürdürebilmek için gerekli çözümleri geliştirebildiklerini gösteriyor.”

 

Yöneticilerin yarısından fazlası, Türkiye’yi vergisel açıdan ‘belirsiz’ buluyor

‘Merkezlerinin bulunduğu ülkenin vergi açısından belirsizliğe sahip olduğunu’ düşünen Avrupalı katılımcıların oranının, 2013 senesine göre %60’dan %53,7’ye gerilediği görülüyor. Raporda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) vergi reformuna yönelik gerçekleştirdiği aksiyonların, bu sonuca olumlu etki ettiği belirtiliyor.

 

Raporda; vergi açısından belirsizliğin düşük seviyede olduğu ülkeler ise; Hollanda (%90), İsviçre (%81,8) ve Lüksemburg (%80,3) olarak ifade ediliyor. Vergi açısından belirsizlik teşkil ettiği düşünülen ülkelerin başında ise Fransa (%100) ve Rusya (%100) gelirken, İtalya (%93,3) bu iki ülkeyi takip ediyor. Türkiye’de vergi açısından belirsizlik olduğunu düşünen Türkiye’deki katılımcıların oranı ise %57. Ülkelerin vergi açısından ‘belirsiz’ olarak nitelendirilmesinde; vergi mevzuatında sık sık değişikliklerin meydana gelmesi, vergi otoritelerinin yönlendirmelerinde anlaşmazlıklar olması, uzun süren vergi ihtilafları etki ediyor. Türkiye’de ise, sıralamaları değişse de, aynı etkenler belirsizliğe en çok sebep olan faktörler olarak ön plana çıkıyor.

 

Vergi sistemlerinin sadeleştirilmesi, rekabetçilikte kilit nokta

Anket katılımcılarına göre, vergi sistemlerinin basitleştirilmesi, gelecekteki vergi sisteminin daha belirgin olması ve vergi otoritelerinin öngörülebilir ve işbirliğine açık olması; ülkelerinin rekabetçiliğini olumlu etkileyecek unsurlar arasında sıralanıyor. Türkiye’de ise vergi sistemlerinin sadeleştirilmesi ile birlikte “istihdam vergi oranlarının %1-2 azaltılması” konusu da ilk sırada yer alıyor. 

 

Deloitte Türkiye Vergi Bölümü Ortaklarından Erdal Dinçtürk konuyla ilgili olarak, “Türkiye’de istihdam vergi oranlarının ön plana çıkarılması aslında vergi profesyonellerinin istihdam ve vergilemesi konusunda aktif olarak zaman harcadığının bir göstergesi. Avrupa genelinde insan kaynakları departmanlarının uzmanlığında ve takibinde olan istihdam vergilendirmesi Türkiye’de ağırlıklı olarak vergi uzmanlarının ajandasına girmekte ve vergi uzmanları, bu konuda zaman harcamaktadırlar. Özellikle günümüzde çok yaygın olan işe iade davaları ve mahkeme kararlarına dayanarak yapılan ödemelerin vergilendirilmesi, sigorta primlerinin nasıl hesaplanacağı, ek ödemelerin gelir vergisine tabi olup olmayacağı gibi konular vergi profesyonellerini meşgul etmektedir. Ancak Türkiye’den farklı olarak uzmanlaşmayla birlikte Avrupa genelinde vergi yöneticilerinin daha çok şirketlerinin stratejik planlamalarında yer aldığı ve vergisel belirsizliklerinin ortadan kaldırılmasına yönelik projelere ağırlık verdikleri görülmektedir” dedi.   

 

BEPS’in etkisi Türkiye’de henüz bilinmiyor

Katılımcıların yarısından çoğu, Matrah Aşındırma ve Kâr Aktarımı (BEPS) Eylem Planı’na bağlı olarak uyumluluk yüklerinin artacağını düşünüyor; katılımcıların üçte biri ise bu ek yükün ülke bazında raporlama gereksinimlerinden kaynaklanacağına inanıyor. Uyumluluk yükünün ülke bazında raporlama dışındaki gerekliliklerden kaynaklanacağını düşünen katılımcılar ise; ek yükün transfer fiyatlandırma dokümantasyon değişikliklerinden, daimi işyeri değişikliklerinden ve transfer fiyatlandırma metodolojisi değişikliklerinden kaynaklanacağına inanıyor. Türkiye’de ise katılımcıların neredeyse yarısı (%49), BEPS’in sonucu olarak uyumluluk açısından ek bir yük oluşup oluşmayacağından emin olmadıklarını ifade ediyor. Yine Türkiye’deki katılımcıların yarısı, BEPS Eylem Planı’na bağlı olarak mevzuat ve ülkeler arası antlaşmalarda değişiklikler olmasını beklerken, %24’ü etkisinin ne olacağını bilmediğini ifade ediyor. Ayrıca, Avrupa ve Türkiye’deki vergi yöneticilerinin büyük bir kısmı ise (%40 ve üzerinde), BEPS’in çifte vergilendirmeye sebep olabileceğini düşünüyor.

 

Vergi uzmanları teknik konulara daha fazla zaman ayırmak istiyor
Avrupalı vergi uzmanları, zamanlarının çoğunu vergi birimlerinin yönetimine (%63), şirketin diğer iş birimleri ile iletişime (%60) ve vergi konusundaki teknik işlemlere harcıyor (%37). Öte yandan, katılımcılara hangi aktivitelere daha fazla zaman harcamaları gerektiği sorulduğunda en çok fark olan alanlar tedarikçilerle görüşme, teknik işler ve transfer fiyatlandırması olarak ortaya çıkıyor.

 

Türkiye’de vergi uzmanları ise, en çok zaman ayırdıkları işlemleri; vergi biriminin yönetimi (%70), diğer iş birimleri ile iletişim (%43), İK/çalışan yönetimi (%43) ve vergi otoriteleriyle ilişkiler (%41) olarak sıralıyor. Teknik işlere ayrılan zaman %19 ile Avrupalı katılımcıların çok daha altında kalıyor. Türkiye’deki vergi uzmanları, birleşme ve satın alma teknik işlemleri, yurt dışı vergi denetimleri, teknik vergi işlemleri gibi daha teknik konulara daha çok zaman harcamaları gerektiğine inanıyor.

 

Şirketlerin vergi birimlerinin rolü değişmeye devam ediyor

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi katılımcıların çoğu, vergi fonksiyonlarının önceliklerini “vergi beyannamesi başvurularının zamanında yapılması ve uyum”, “vergi yükümlülüklerinin net olması” ve “şirket stratejisine ve faaliyetlerine yakın entegrasyon” olarak ifade ediyor. “Şirket stratejisine ve faaliyetlerine yakın entegrasyon” konusunun öne çıkması; vergi profesyonellerinin şirketlerde daha yakın çalışılan stratejik bir iş ortağı olarak görülmesi gerektiğine olan inancın arttığını gösteriyor.

Türk vergi yöneticilerinin ortak endişesi: vergi mevzuatına uyum

“Vergi beyannamelerinin zamanında ve doğru bir şekilde yapılması ve uyum” konusu Türk katılımcılarının ortak endişesini oluşturuyor. Bu yıl, katılımcıların %76’sı bu konuda endişelerini dile getiriyor. Avrupalı katılımcılar ise “vergi mevzuatında yaşanan değişiklikleri” bir numaralı endişe unsuru olarak dile getiriyor.

 

Deloitte hakkında

Deloitte; İngiltere mevzuatına göre kurulmuş olan Deloitte Touche Tohmatsu Limited (“DTTL”) şirketini, üye firma ağındaki şirketlerden ve ilişkili tüzel kişiliklerden bir veya birden fazlasını ifade etmektedir. DTTL ve her bir üye firma ayrı ve bağımsız birer tüzel kişiliklerdir. DTTL (“Deloitte Global” olarak da anılmaktadır) müşterilere hizmet sunmamaktadır. DTTL ve üye firmalarının yasal yapısının detaylı açıklaması www.deloitte.com/about adresinde yer almaktadır.

Deloitte, denetim, vergi, danışmanlık ve kurumsal finansman alanlarında, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunmaktadır. Dünya çapında farklı bölgelerde 150’den fazla ülkede yer alan global üye firma ağı ile Deloitte, müşterilerinin iş dünyasında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak ve başarılarına katkıda bulunmak amacıyla dünya standartlarında yüksek kaliteli hizmetler sunmaktadır. Deloitte, 200.000’i aşan uzman kadrosu ile kendini mükemmelliğin standardı olmaya adamıştır.

Faydalı buldunuz mu?