Basın Bültenleri

Deloitte Şehir Mobilite Endeksi’ne göre İstanbul ulaşım çeşitliliğinde dünya klasmanında  

Deloitte’un dünya çapında 52 şehri inceleyen ‘Şehir Mobilite Endeksi’ çalışmasına göre İstanbul, ulaşım çeşitliliği konusunda pek çok metropol şehirle birlikte global lider olarak tanımlanıyor. Çalışma, dünyanın en eski şehirlerinden olan İstanbul’un mobilitede global bir lider olma yolunda proaktif bir çevreye sahip olduğunu ortaya koyuyor.

 

İstanbul, 11 Aralık 2018 

Dünyanın önde gelen profesyonel hizmetler şirketlerinden Deloitte’un, dünya çapında 52 büyük şehrin mobilite haritasını çıkardığı “Şehir Mobilite Endeksi” çalışması yayınlandı. Günümüzün ulaşım konularının ötesinde mobilitenin temel yönlerini kapsamlı bir şekilde inceleyen endeks; bu alanda dünyada başı çeken büyük şehirleri; ‘Performans ve Esneklik’, ‘Vizyon ve Liderlik’ ve ‘Hizmet ve Kapsama’ olmak üzere 3 kategoride ele alıyor.    

Endekste şehir sakinlerinin verimli, sürdürülebilir ve entegre bir şekilde hareket etmelerine imkân sağlayan şehirlerin; verimlilik, yaşanabilirlik ve esneklik açılarından azami başarıya ulaşacakları vurgulanıyor.

İstanbul, çeşitlilikte global liderler arasında

Endekse göre İstanbul; “çeşitlilik” başlığı altında Paris, Şangay, Amsterdam, Londra gibi metropollerle birlikte “global lider” olarak tanımlanıyor. Erişilebilirlik, sürdürülebilir çevresel girişimler, düzenleyici çevrenin varlığı, vizyon ve strateji, yatırım ve toplu taşıma güvenilirliği; İstanbul’un mobilite performansının yüksek olduğu başlıklar arasında yer alıyor.

İstanbul’un mobilite haritasının gelecek vadeden alanları ise şöyle: trafik yoğunluğu, ödenebilirlik, müşteri/yolcu memnuniyeti, yenilikçilik, güvenlik ve hava kalitesi. Endekste ayrıca; İstanbul’un genel performansına yönelik, “mobilitede global lider olma yolunda proaktif bir çevreye sahip olduğu ve çok az engel ile karşı karşıya olduğu” belirtiliyor.

Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri ve Kamu Sektörü Lideri, Cem Yılmaz raporla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: “İstanbul’un, dünyanın önde gelen şehirleri ile karşılaştırıldığında pek çok alanda daha rekabetçi ve ulaşılabilir hizmetler sunan bir şehir haline geldiğini görüyoruz. İyileştirilmiş mobilite’nin dünya çapında akıllı şehir inisiyatiflerinin önemli bir kazanımı olduğundan hareketle, İstanbul için tüm kent paydaşları tarafından hayata geçirilmesi zorunlu olan kapsamlı ve katma değerli bir ‘rekabetçi şehir’ yol haritasının, dünyanın ve Türkiye’nin ‘dijital dönüşüm’ başarı öyküleri arasına katılacağına dair inancımız tam.”

Deloitte Şehir Mobilite Endeksi’nde Türkiye ile ilgili öne çıkan diğer veriler ve analizler şöyle:

·         İstanbul’da her ay 15.800'den fazla (2016) yeni araç trafiğe katılıyor.

·         2011 yılından bu yana, İstanbul Yarımadası Yayalaştırma Projesi kapsamında, yüksek kaza bölgeleri ve araç erişiminin kısıtlı olduğu bölgeleri tespit etmek için veri analitiği kullandı. Bu yaklaşım, ölümlerin yüzde 60 oranında azaltılmasına ve hava kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı oldu.

·         İstanbul, alternatif bir araç olarak bisiklet ve gelişmiş teknolojili sürücüsüz toplu ulaşım konusunda ilerliyor. Bu bilgiyi, İBB’nin hem otopark sayısı, hem bisiklet yolları konusundaki planları hem de 2018 Nisan’ında tanıtılan sürücüsüz toplu ulaşım aracına geçiş yaklaşımları destekliyor.

·         İstanbul’da bazı metrobüs durakları dışında tüm toplu taşıma istasyonları ve araçlar çok büyük oranda engelli dostu. Toplu taşıma sistemi engelliler için rampalar, asansörler ve engelli işaretli yollar ile hizmet vermektedir. Yeni teknolojiler ile sistemlerin engellileri toplu taşımada kullanılan akıllı kartlardan tanıyıp, buna göre kendilerine Bluetooth altyapılı sesli yönlendirme desteği sağlaması planlanmaktadır.

Yerel yönetimlere tavsiyeler

Araştırmada incelenen bazı şehirlerin yüzyıllık şehirler oluşu, bu şehirlerin zaman içinde değişen siyasi yönetimler, işletmeler ve bölge sakinleri tarafından yapılan çok fazla sayıda yatırımların ürünü olduğunu kanıtlıyor. Ancak en başarılı şehirler, yeni yaklaşımlarla ve teknolojilerle koşullarının üstesinden gelmek için kayda değer bir çaba gösterenler oluyor. Bunun yanı sıra birden fazla düzenleyici otoriteye ve hizmet sağlayıcıya sahip olan şehirlerde yenilikçi çözümler tasarlamak ve uygulamak zorlaşıyor.

Özel araçlara aşırı bağlılık; trafik sıkışıklığı, hava kirliliği ve kazalar gibi birtakım negatif sonuçları ortaya çıkarıyor. Deloitte; ağırlıklı olarak kişisel araçların yoğun olduğu şehirlere, bu araçların kullanımlarını optimize etmenin yollarını düşünmelerini tavsiye ediyor ve bu amaçla çözümler tasarlıyor.

Deloitte Şehir Mobilite Endeksi Hakkında

Deloitte, şehirlerin teknolojik gelişmeleri ve dönüştürücü unsurları kullanarak asırlık problemlere nasıl yenilikçi ve orijinal çözümler sağladığını ölçen, özel olarak oluşturulmuş “Geleceğin Mobilitesi” aracı sunuyor. Ve mobilitenin şehrin ekonomik refahında oynadığı merkezi rolü, ulaşımın kullanıcılar ve sağlayıcılar için doğru kurgulanmasının getirilerini de inceliyor. “Geleceğin Mobilitesi” olarak adlandıran endeks, şehir yetkilileri, ulaştırma işletmecileri ve şehir planlamacıları için ulaştırma ekosisteminde meydana gelen hızlı değişimleri kavramak ve ulaşım ağlarının hazır olup olmadığını ölçmek üzere yeni bir yol haritası ortaya koymaya olanak sağlıyor.

 

Faydalı buldunuz mu?