Görüşler

Ekonomik Görünüm

Soru ve Cevaplarla Dünya ve Türkiye Ekonomisi

Deloitte’un Ekonomik Görünüm Raporu’na göre ilk çeyrek büyüme oranı her ne kadar beklentilerin üzerinde olsa da zayıf görünüm hala sürüyor. 2015 yılının %2,5 büyüme ile tamamlanması, enflasyonun yine hedefin belirgin üzerinde kalması, cari açığın ise GSYH’ye oranla görece yüksek seyrini koruması bekleniyor.

Deloitte’un ekonomik görünüm raporuna göre, Türkiye seçim sonrası belirsizlik ortamını beklenildiği kadar olumsuz karşılamadı. Öte yandan zayıf büyüme ve kırılganlıklar ile FED’in kademeli bir şekilde de olsa parasal normalleşmeye gitmesi, bir an önce uyumlu bir koalisyonun ve güvenilir bir ekonomi kadrosunun ortaya çıkmasını gerektiriyor.

2015’de %2,5 büyüme

İlk çeyrekte %2,3’lük büyüme oranının değerlendirildiği raporda, bunun en büyük sebebinin, beklentinin üzerinde gelen özel tüketim harcamaları olduğu belirtiliyor. Her ne kadar beklentilerin üzerinde bir rakam yakalanmış olsa da büyümenin hem düzey hem de kompozisyondaki görece zayıflığı sürüyor.  Deloitte’un, 2015 yılı büyüme beklentisi ise %2,5 civarında.

Kapsamlı bir makroekonomi politikası şart

Raporda, ekonomi açısından şu an bulunduğumuz noktada en önemli ihtiyacın, kapsamlı bir makro ekonomi politikası olduğu belirtiliyor. Ayrıca bu politikada, kısa vadede kırılganlıklara, orta vadede ise üretkenlik artışlarına yönelik reformlara odaklanılması gerektiği vurgulanıyor. 

Enflasyondaki dönemsel düşüş kalıcı olmayacaktır

Yılbaşındaki iyimser enflasyon beklentilerine rağmen, gıda fiyatları ve kurdaki değer kaybı, beklentilerin aksine enflasyonda belirgin bir artışı beraberinde getirdi. Nisan dönemi sonrası gıda enflasyonunun azalmaya başlaması ve Türk Lirası’nın göreli istikrarı, enflasyondaki genel düşüşün önümüzdeki aylarda da devam edebileceğine işaret ediyor. Fakat rapora göre, arz talep dengesizliği ve beklentilerdeki katılık sebebiyle ileride yeniden yukarı yönlü bir seyir görmek de kaçınılmaz olacaktır…

Global’de dört temel risk ve belirsizlik izlenmeli

Raporda, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin yakından izlemesi gereken şu dört temel riskten söz ediliyor:

1.      Yunanistan borç krizi

2.      ABD Merkez Bankası’nın faiz hareketlerinin zamanlaması ve derinliği

3.      Çin’de ekonomik dönüşüm süreci ve piyasaların buna vereceği tepki

4.      Tahvil piyasalarında tekrarlanabilecek sert dalgalanmalar

Yunanistan ve Çin ile direkt ticaret ve kredi-finansman ilişkimiz çok güçlü değil; dolayısıyla buradan gelecek etkilerin sınırlı olacağı öngörülen raporda, ABD Merkez Bankası’nın faiz hareketleri ise Türkiye için en önemli risk başlığı niteliğinde. 

Ekonomik Görünüm - Soru ve Cevaplarla Dünya ve Türkiye Ekonomisi
Faydalı buldunuz mu?