2024 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması

“2024 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması" raporu, araç elektrifikasyonu, gelecekteki araç tercih eğilimleri, bağlanabilirlik, araç sahipliği ile paylaşımlı mobilite karşılaştırması ve araç aboneliğine yönelik genel ilgiyi ortaya koydu. 26 ülkeden 27.000’i aşkın tüketiciyle yapılan ankete, Türkiye’den de 12-27 Ekim 2023 tarihleri arasında 1.000 kişi katıldı.

Araştırmada öne çıkan bazı başlıklar şöyle;

Önemli sayıda tüketici halen ICE araçlarla ilgileniyor

Tüketicilerin yarısı içten yanmalı motorla (ICE) çalışan araçlarla ilgilenmeye devam ediyor. Aynı zamanda tüketicinin şarjlı hibrit elektrikli araçlara (PHEV) olan ilgisi artış eğilimini sürdürürken, tamamen batarya ile çalışan araçlara (BEV) olan ilgide geçtiğimiz yıla kıyasla bir değişiklik bulunmuyor. Bununla beraber, elektrikli araçların benimsenmesinin önünde menzil endişesi, şarj süresi, şarj istasyonlarının altyapısı ve ulaşılabilirliği gibi bir dizi engel bulunuyor.

Önemli sayıda tüketici araç markasını değiştirmeyi düşünüyor olabilir

Tüketicilerin araç markası grubunu değiştirme niyetinin ilk üç nedeni arasında farklı bir şeyler deneme isteği, yeni teknolojilere/özelliklere erişim arzusu ve daha seçkin bir markaya geçme motivasyonu yer alıyor. Türkiye’de araştırmaya katılan her üç tüketiciden biri, bir sonraki araç alımında tercihini yerli üretici/markadan yana kullanacağını belirtiyor.

Türkiye’de bağlantılı araç özelliklerine yönelik somut tüketici ilgisi görece yüksek

Türkiye’de diğer pazarlar ile karşılaştırıldığında bağlantılı teknolojilere ayrıca ücret ödemeye gönüllü olanların oranı nispeten daha yüksek. Yol güvenliği, araç bakımı ve trafik sıkışıklığı konularında güncellemeler sağlayan özellikler de tüketicinin araç verisi ve/veya kişisel olarak tanımlanabilir (PII) bilgilerini paylaşmasını gerektirse dahi ilgi gösterdiği özellikler arasında başı çekiyor.

Araç aboneliğine yönelik genel ilgi yükselmiş olsa da bir türlü kaybolmayan endişeler konusunda daha fazla bilgilendirmeye ihtiyaç duyulabilir

Mali endişeleri beraberinde getiren belirsiz ekonomik koşullar ortamında tüketicilerin önemli bir kısmı abonelik modeli lehine araç sahipliğinden tamamen vazgeçmeye niyetli olsa da araç bulunabilirliği ve toplam sahip olma maliyetleri konusundaki endişeler devam ediyor.