Görüşler

Bilişim çağı şövalyeleri: Etik hackerlar 

Deloitte Türkiye Siber Güvenlik Danışmanı Özgür Alp

Geçmişte nasıl ki sanayi devrimi sonrasında makineleşmiş endüstriye ayak uyduramayan kurumlar tarihin tozlu raflarında kendilerine yer buldularsa, gelecekte de bilişim çağı şövalyelerini yeterli seviyede geliştirememiş kurumlar benzeri senaryolar ile karşılaşacaklardır.

 

Siber güvenlik bilim dalı olağanüstü bir ivmeyle büyümeye devam ediyor. Günümüz dünyasında dijitalleşmenin belki de hayatımıza getirdiği en büyük sorunsal; siber güvenlik riskleri. Geçmiş yıllarda insanlar “Maddi varlıklarımı nasıl korurum?” diye endişelenirken içinde bulunduğumuz bilişim çağında “Şifrelenmiş dosyalarımı nasıl kurtarırım?” veya “Hacklenmiş hesabımı nasıl geri alabilirim?” sorularına cevap arıyorlar. Şu anda aktif olarak çalışan bir nükleer santrali, yolda giden bir arabayı, havada seyreden bir uçağı, açılır-kapanır bir köprüyü, yiyeceklerimizi muhafaza eden bir buzdolabını, hatta insan vücuduna yerleştirilmiş bir kalp pilini bile pratikte hacklemek mümkün. Teknolojinin bu kadar hayatımızın içine girdiği bir dönemde güvenliğini sağlamak, hayatta kalabilmemiz için temel bir ihtiyaç haline geliyor. Bu ihtiyacın karşılanması ise bir meslek dalının önlenemez yükselişini gündeme getiriyor: Etik hackerlık.

 

Etik hackerlar (beyaz şapkalı hackerlar) kimdir?

Etik hackerlar, siber güvenlik alanında kendini geliştiren ve firmaların güvenlik zafiyetlerini tespit etmek için çalışan kişilerdir. Bu kişiler, kötü niyetli bir hacker bakış açısı ile sistemleri analiz ederek sistemleri hacklenmekten korumaya çalışırlar. Dünya çapında yapılan araştırmalara göre 2016 itibariyle dünyada yaklaşık bir milyon siber güvenlik uzmanı açığı bulunuyor ve bu sayının 2020 yılında beş katına çıkacağı tahmin ediliyor. Bu açığın kapatılması adına siber güvenlik alanına küresel çapta büyük yatırımlar yapılması gerektiği kaçınılmaz bir gerçek. Artık devletlerin gündeminde eğitim planlamaları için ilkokul seviyesinden itibaren öğretim programlarına kodlama ve hacking derslerinin dahil edilmesi var.

Bu konuda bizlerin de kendi üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmemiz gerekiyor. Bireysel olarak bilgi güvenliği farkındalığını artırmak, kişisel güvenliği sağlamak için ilk adım. Kurumsal olarak ise siber güvenlik alanına yatırım yapılması, bilişim çağında hayatta kalabilmek için anahtar nokta.

Deloitte Türkiye Siber Güvenlik Danışmanı Özgür Alp
Faydalı buldunuz mu?