Görüşler

Kognitif teknolojiler çağında çalışma şeklinin yeniden tasarlanması

Kognitif teknolojiler günümüzde göz ardı edilemeyecek bir öneme sahip. Şirketler için yeni bir rekabet avantajı kaynağı olarak ortaya çıkmakta ve yakın zamanda iş yerlerinde ve evde yaygın bir şekilde kullanılacak. Önümüzdeki üç ila beş yıl içerisinde kognitif teknolojilerin iş ortamı, çalışanlar ve şirketler üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.

Önümüzdeki üç ila beş yıl içerisinde kognitif teknolojilerin iş ortamı, çalışanlar ve şirketler üzerinde önemli bir etkisi olması bekleniyor. Bu teknolojiler ileride bazı iş kollarının yok olmasına neden olabilir ve bu amaçla kullanılabilir. Ama aynı zamanda, yapılan işin yeniden tasarlanmasına olanak sağlayarak, çalışanlar için yeni fırsatlar, sektör ve müşteriler için de daha fazla değer yaratabilir. İş dünyası liderlerinin dört ana otomasyon seçeneğini, maliyet ve değer stratejilerini anlamaları çok önemli. Aynı zamanda yetenek konusundaki uygulamalarını, kognitif teknolojiler çağında nispeten daha da önemli hale gelecek yaratıcılık ve duygusal zekâ da dâhil olmak üzere, gerekli becerileri çekebilmek ve geliştirebilmek üzere ayarlamaları gerekiyor.

Kognitif Teknolojiler üç kategoriye gruplanabilir: ürün, süreç ve iç görü. Her kategorinin yapılan iş ve çalışanlar üzerinde kendine özel etkileri bulunuyor: 

·      Ürün uygulamaları, zeki davranışlar, doğal ara yüzler (konuşma ve görme gibi)  ve otomasyon sağlayabilmek için ürünlerin içerisine kognitif teknolojileri yerleştiriyor.

·      Süreç uygulamaları, iş süreçlerini geliştirmek, ölçeklendirmek veya otomatik hale getirmek için kognitif teknolojileri kullanıyor.

·      İç görü uygulamaları, belirli düzenleri ortaya çıkarmak, tahminler yapmak ve daha efektif aksiyonlara yol göstermek için kognitif teknolojileri kullanıyor.

Otomasyonun değeri inkâr edilemez olmasına rağmen, yıllardır süren araştırmalar otomasyonun her zaman beklenen faydayı sağlamadığını ve beklenmedik sonuçlar doğurabildiğini gösteriyor. İş dünyası ve teknoloji liderleri işleri otomatikleştirmek için kognitif teknolojileri kullanmayı düşünürken, otomasyon konusunda tarihten dersler çıkararak aynı hataları tekrarlamaktan kaçınmalılar.

Otomasyon tasarımının, ilk olarak insan performansı üzerindeki etkilerinin incelenerek, ikinci olarak da otomasyonun güvenirliği ve alınan aksiyonlar veya kararlar sonucunda ortaya çıkan maliyetler gibi faktörlerin incelenerek değerlendirilmesi gerekiyor.

İş gücünün kullanımı üzerindeki etkisine bakıldığında, kurumların dört ana otomasyon seçeneğini (yerini alma, otomatikleştirme, hafifletme ve güçlendirme) değerlendirmeden daha fazlasını yapmaları gerekiyor.

Opsiyonlarını düzgün bir şekilde değerlendirmek için şirketlerin maliyet stratejisiyle değer stratejisi arasında bir seçim yapması gerekiyor.

·      Maliyet stratejisi özellikle işgücünü azaltarak maliyeti düşürmek için teknolojiyi kullanıyor.

·      Değer stratejisi, işgücünü teknolojiyle destekleyerek veya iş gücünü daha yüksek değerli işlere atayarak yaratılan değeri artırmayı hedefliyor.

Kognitif teknolojiler dar bir şekilde tanımlanmış görevleri otomatikleştirirken, eleştirel düşünce, genel problem çözme, belirsizliğe karşı tolerans, motivasyon ve beceriklilik gibi daha geniş şekilde tanımlanmış görevleri anlayabilmek ve yapabilmek için gereken beceriler çok daha değerli bir hale gelecek. 

Şirketlerin önünde seçebilecekleri tek bir doğru seçenek bulunmuyor. Liderlerin kognitif teknolojileri kendi kurumlarına getirmeye hazırlanırken, yeteneklerine ve rekabet stratejilerine en uygun otomasyon setinin de hangisi olduğuna karar vermeleri gerekiyor.

 

Kognitif teknolojiler çağında çalışma şeklinin yeniden tasarlanması
Faydalı buldunuz mu?